Kur'an'ı Kerim'in hayvan kesimleri ile ilgili Maide 3. ayeti ve  İslam kanaat önderlerinin bayıltmalı kesim açıklamaları

Hayvanların bayıltılarak kesilmesi konusu hep tartışıla gelmiştir. Ancak bu tartışmaların sonunda anlaşılmıştır ki, bayıltmalı kesim islami bir uygulamadır ve hayvanın ölüm acısı çekmemesi için teknolojinin kullanılmasıdır. Burada konu ile ilgili ayetleri ve İslam kanaat önderlerinin açıklamalarını bulacaksınız.

Maide Suresi 3:  Ayette geçen kelimelerin manalarına dikkat ediniz!

حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنْز۪يرِ وَمَٓا اُهِلَّ لِغَيْرِ اللّٰهِ بِه۪ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّط۪يحَةُ وَمَٓا اَكَلَ السَّبُعُ اِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَاَنْ تَسْتَقْسِمُوا بِالْاَزْلَامِۜ ذٰلِكُمْ فِسْقٌۜ اَلْيَوْمَ يَـئِسَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ د۪ينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِۜ اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ د۪ينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَت۪ي وَرَض۪يتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ د۪يناًۜ فَمَنِ اضْطُرَّ ف۪ي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِاِثْمٍۙ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ 

Meal Çeviri: Size haram kılındı, leş ve kan ve domuz eti ve Allah’tan başkası adına boğazlanmış olan. Ancak boğularak ölmüş olan ve vurularak ölmüş olan ve yuvarlanıp ölmüş olan ve boynuzlanarak öldürülmüş olan ve yırtıcılar tarafından yenmiş olan hayvanlar tezkiye edilirse haramdan istisnadır. Ve dikili taşlar önünde boğazlanmış hayvanlar ve fal oklarıyla paylaşmanız size haram kılındı. Çünkü bunlar doğru yoldan sapmaktır. …… 

TEZKİYE : Hayvanın ölüm sebebinin ayette sayıldığı gibi hastalık dışı bir nedenden dolayı meydana geldiğini biliyor olarak boğazlamayı tamamlamak. Tıpkı avlanma sırasında ölmüş olan helal hayvanın bozulup haramlaşmaması için zamanı geçmeden boğazlaması ve helal sayılması gibi)

İmam Ebu Hanife (Ölüm Hicri 150): Tezkiye, bir karar vermede sebebin sebebi anlamındadır.

Merğinani'nin El Hidaye İslam Fıkhı (Ölüm Hicri 593): Tezkiye kavramının kullanımı:  Tasdiklemek, olayın doğruluğunu onaylamak. Misal, Mahkemede şahitlik yapanların şahitliklerinin doğruluğu tezkiye ettirmek.

İbnu’l-A’rabî: (Ölüm Hicri 638) Tezkiye’nin asıl anlamı, bir fiilin yapılması değil tamam olması demektir. (İbnu’l-A’rabî, Ahkâmu’l-Kur’an, 2/25) Yaşın tamam olması manasında kullanılır. Atın bir yaşına basıp dişlerinin çıkması, gelişimini tamamlaması bu fiille anlatılır. (Hüseyin Kerim Ece - İslami Kavramlar)

Rıza, R. Menâr Tefsiri: Ayette geçen ‘zekkeytüm’ ifadesinin manası, “kesimini tam anlamıyla yapabildiğiniz, tamamladığınız”. (Rıza, R. Menâr Tefsiri (çev.), 6/192-193) (Hüseyin Kerim Ece - İslami Kavramlar)

Kuran'a göre haram olan kendiliğinden ölen hayvandır. Kesimhanede hiçbir hayvan kendiliğinden ölmez. Çünkü bayıltıcı kesimin bir parçasıdır.

Ayrıca ayette hangi şekilde ölmüş olan hayvanların tezkiye edilmeleri durumunda helal olacakları tefferruatı vardır. Bazı meal yazarları ayetin içine olmayan ve fakat parantez içinde (canlı yetişerek kestikleriniz) fikrini gereksiz yere meale ekleyerek, ayetteki teferruatı imha etmektedirler. Bundan dolayı da, bu devirde acı çekerek kesilen hayvanların vebali bu manalandırmayı yaparak müslümanları yanıltanlarındır.

TEZKİYE NEDİR?

Hayvanı kesim acısından kurtarmak için tezkiye kavramını yakından inceleyelim. Tezkiye bıçakla kesmek veya boğazlamak demek değildir. Nitekim boğazlama kavramı ayette (ZBH) zaten kullanılıyor.

  وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ  

(Sunaklarda boğazladıklarınız . zubiha

Tezkiyenin iki ayrı yazılışı ve dolayısıyla mana farkı vardır. Birisi peltek z ile, birisi keskin z ile yazılır.

Keskin z ile yazılan tezkiye, zekatın yazılışındaki gibidir. Zeka. (Tek kef) 

منه زكاة تزكيه (من فعل زكى) المصدر

Maide 3 de kullanılan kelime, yani peltek z ile yazılan tezkiye ise manası da, okunuşu da farklıdır. Zekka. Şaddeli kef. 

تذكيه (الفعل منه ذكّى) وليس له علاقه بالزكاة

Buradaki mananın, sahip olduğunuz malın temizliği için verilen zekat ile bir alakası yoktur. Tezkiyenin Maide 3 deki manası, sebebi bilmektir. Madem hayvanın kendiliğinden ölmediğini, madem bir hastalık nedeni ile de ölmediğini biliyorsun, o halde eğer sen yine de onun gıda olarak hazırlanmasını tamamladın ise اِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ, bununla hayvanın kanını hakkıyla akıttın ve etinin sağlıklı olduğunu hakkıyla tasdik ettin ise, kesimi şer'i olarak da tamamlayabildin demektir ve o hayvanı israf edip atmana gerek yoktur. Ayetin  اِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ ölmüş hayvanın nasıl öldüğünü bildikleriniz haramdan müstesnadır manası vardır. Elbette bu tür bir ölümün hemen akabinde kesim yapılır. Nitekim bir hayvanı kestikten ve parçalara ayırdıktan bir saat sonra bile onun etinde sinirsel kıpırdamalar görülmeye devam eder. Bu da, hayvanın henüz kesilmeden çok kısa bir süre önce canlı olduğunu göstermektedir. 

Bu düşünceye itiraz edenlerin gerekçeleri ise şu şekildedir: Hiç bir dış müdahale olmaksızın, hastalık nedeniyle kendiliğinden ölen hayvan murdar olur. Bayıltmalı boğazlamada ölen hayvan ise, insan müdahalesi sonucu ölmektedir. Bu doğrudur. Fakat Peygamber hayvanı bayıltmadan bıçak ile boğazlamıştır. Bundan dolayıdırki, İslamda boğazlama şekli, hayvanı bayıltmadan ve canlıyken boğazından bıçakla kesmektir. 

Aslında bayıltmalı uygulamada hayvan, islam şeriati kanunlarına göre boğazlanmakatadır. Hayvan bayıltıldıktan sonra, boğazından kesilerek kanı tahliye ettirilir ve ölmesi sağlanır. Buradaki tek ayrılık sebebi, hayvan bayıltma sırasında, boğazlamadan önce ölürse murdar olur mu, olmaz mı tartışmasıdır. Fakat yukarıda tüm tefsirlerde gördük ve anladık ki, murdar olmaz. 


DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI Kur'an Tefsiri : 

Tüm tefsirler ölmüş hayvanın haramlığını, tamamen kendiliğinden ve hastalık taşıma korkusu olabilecek hayvana bağlamışlardır.  

- Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu 2012 Musahhah Fetvalar, Sayfa 441 : Hayvanı keserken ona eziyet etmek, ölüm acısı yaşatmak istemeyenlerin, bayıltarak kesmeleri dinen sakıncasızdır. 

- M. Sait Şimşek : 

Leş - Öldüreni olmaksızın kendiliğinden ölmüş hayvan kastedilir. 

Kan: Burada kastedilen, ciğer, dalak gibi katı kan değil, sıvı kandır. Hayvan kesilip kanı akıtıldıktan sonra, etlerinin damar ve sinirlerinde kalan kanın etle birlikte yeniliyor olmasında bir sakınca yoktur. 

Yusuf el Kardavi Çağdaş Meselelere Fetvalar 

Müslümanların bir kısmı, boğazlanmanın bilinmesini ve Allah‘ın isminin zikredilmesini şart koşuyorlar, bir kısmı ise bu hususu şu delilden dolayı kolaylaştırmışlardır. Bazı kimseler Resulullaha (sav) sordular: Bir kavim (müslüman olmayan) bize et getiriyor, biz ise onların bu etin üzerine besmele çekip çekmediklerini bilmiyoruz. Bunun üzerine Resulullah (sav) şöyle buyurdu: Et üzerine Allah‘ın ismini zikredin ve yiyin“. 

Ali Arslan Büyük Kur’an Tefsiri – Dirayet ve Rivayet Tefsiri 

Ayetteki meytet (ölü) kendiliğinden ve herhangi bir sebep olmaksızın ruhu bedeninden çıkmış hayvan demektir. 

Kandan maksat, akıp bedenden çıkan kandır.

Prof. Dr. Muhammed Mahmud Hicazi Furkan Tefsiri 

Ey iman edenler! Allah’ın size helal kıldığı nimetlerin temiz ve hoşlarını kendinize haram etmeyin. Ölü, herhangi bir failin eylemi olmaksızın kendiliğinden ölen hayvandır. Etini yemek zararlı olduğu için haram kılınmıştır. Zira çoğunlukla bunlar hastalıktan dolayı ölürler ve hastalığın mikrobu da bedenlerinde kalmış olur. Kaldı ki sağlıklı kimseler bunların etlerini yemekten tiksinirler. 

- HAYRETTİN KARAMAN : 

(Fıkıhta hüküm ağleb ve ekser (kuvvetli ihtimale, çok kere olana) göre verilir. Yüzde doksan dokuz ölmediği bilim ve tecrübeye dayalı olduğuna göre (dört dakika sonra ayılıyor ve etrafına zarar verebiliyor), bir hayvanın milleme sonucu öldüğü bilinmedikçe hemen arkasından yapılan kesimin meşru kesim olduğuna hükmetmek gerekir. (Hayrettin Karaman 2 Ağustos 2019 Yeni Şafak‘ta yayınlanan Makalesinden)    

Kesimhanede hayvanlar insan müdehalesi ile öldüklerinden haram değillerdir

Buraya kadar anladık ki ayette, kendiliğinden, hiç bir dış müdahale olmaksızın ölen hayvanın haram olduğu belirtiliyor. Buradaki kesin bilgiyi, bakacağımız tüm tefsirler teyit ediyor. Tefsirlerin tamamı, burada geçen (MEYTE - Leş) kavramının, kesinlikle kendiliğinden ve herhangi bir hastalık nedeniyle ölmüş bir hayvan olduğunu vurgulamaktadırlar. Ve ayet ayrıca bazı hayvan ölümlerine de istisna getiriyor. Bu istisnaya göre, bayıltmalı boğazlanan hayvanlar, bayıltma sırasında ölmüyorlar fakat, endişe edildiği gibi ölmüş olsalar bile, insan müdahalesi ile ölmektedirler. Ve ayette de vurgu yapıldığı gibi, bu şekilde ölenler kesilip kanları akıtılarak tezkiye edilebilmektedirler.   اِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ Yani artık bunlar haram sınıfına girmeden helal kalabilirler. 


ENDİŞELER

a)     Hayvanın kanının akıtılabilmesi için, bilinçliyken kesilmesi şart mıdır?

Cevap: Hayvanın kanı, bayıltmalı kesimler sırasında da (hayvan ölmüyor ve fakat o an ölmüş olsa bile) kesinlikle aynı miktarda akmaktadır. Bayıltılan hayvanın kanı akmaz düşüncesi tamamen yanlış bir bilgidir. Bayıltılan hayvan, bayıltmadan hemen sonra 10 - 15 saniye içinde kesildiğinden, kanın pıhtılaşması ve akmaması söz konusu değildir. Kanın vucuttan çıkmasının 3 ana sebebi vardır. 1. Sebep, vücuttaki basınç dolayısıyla kan kesikten dışarı fışkırır. 2. Sebep, hayvan baş aşağı asıldığından yerçekimi dolayısıyla kan boşalır. 3. ve en zayıf sebep, kalbin pompalamasıdır. Kalp, kanı sadece ve sadece boğazdaki kesikten dışarı pompalamaz, aynı zamanda vücuttaki kanı kendine çeker ve vücudun diğer azalarına da pompalamaya çalışır. Bundan dolayı kalbin kanı dışarı pompalaması 3. derecede bir önem arz eder.

 b)     Bayıltma sırasında ölmüş bir hayvanı boğazlayamayız, çünkü bize böyle anlatılıyor. Bu et sağlıklı mı, değil mi, tüketim için tehlikeli olabilir mi?

Cevap: Kesim sırasında sağlıklı bir hayvan bayıltılmaktadır. Hayvanın başında veterinerler bulunmaktadır ve bunlar görevlerinin ehli insanlardır. Bayıltma sırasında, daha önce bilinmeyen nedenlerden dolayı ölmüş bir hayvanın boğazlanıyor olması söz konusu bile değildir. Eski dönemlerde elbette sağlıklı bir et yemek isteniliyorsa, hayvanın canlı olup olmadığına dikkat ederek kesilmeliydi. Aslında aynı kuralı bayıltmada da uyguluyoruz. Sağlıklı bir hayvanı boğazlamaya getiriyorsun ve acı çekmesin diye bayıltıyorsun. Bayıltma ekipmanı ve işlemi kesimin bir parçasıdır. Dolayısıyla burada hiç bir sorun kalmamaktadır.

 c)      Peygamberin hayvan kesim uygulaması, hayvan bilinçliykendir. Acaba onun döneminde bayıltıcı ekipman olsa kullanmayı redder miydi?

Cevap: Peygamber, hiç bir teknolojik gelişmeye karşı değildir. Onun zamanında bayıltıcı yoktu ve uygulama da yoktu. Misal, onun zamanında kamyonlarla yük taşıma uygulaması yoktu ve deveyle taşımacılık yapardı. Peygamber bugün yaşamış olsaydı, taşımacılığı deveyle mi yapardı?

 d)     Öldürme sadece bilinçliyken bıçakla olur kuralı vardır (tezkiye). Bu sebeplerden dolayı, bıçakla kesimden önce, hayvan bayıltma sırasında ölürse murdar sayılmaz mı?

Cevap: Öncelikle “tezkiye” kavramı bıçakla kesmek demek değil, hayvanın hakkı ile boğazlanması demektir. Maide 3 de darbe sonucu ölmüş hayvan tezkiye edilirse helaldir deniliyor. Allah, burada "neden öldüğünü bildiğin bir hayvanın kesimini (tezkiye) tamamlarsan helaldir" derken, birisinin kalkıp "ona canlı yetişeceksin" kuralını koyması halinde, onun, kuran ayetini hiçe sayması demektir. Ölmüş hayvana canlı nasıl yetişeceksiniz? Diyorlar ki, "kuyruğunda, derisinde hafif kıpırdamalar tesbit etmek lazım." Hayvanı tamamen kestikten, parçalara ayırdıktan sonra da etinde sinirsel kıpırdamalar olur. Bu da etin taze olduğunu göstermez mi? Önemli olan zaten gıdanın saglıklı olmasıdır. Buna da, gıda mühendisleri, veterinerler karar verirler.


Bayıltılan hayvanın öldürülmesi, zaten bıçak ile boğazlama sonucu  yapılmaktadır. Yani hayvan bıçakla kesilmekte ve kanı aktıktan sonra ölmektedir. Buradaki ek uygulama, hayvanın acı çekmemesi için öncesinde bayıltmadır. Bu da kesimin bir parçasıdır. Mesela, av hayvanı da atılan atış sonucu, o hayvanın yanına ulaşılmadan ölmesi halinde bile helaldir. Bu ikisi arasında ne fark var? Ölüm açısından hiç bir fark yok. Sadece kavram farklılığı var. Birisi boğazlanarak öldürülen, birisi avlanarak öldürülen. İkisi de eylem olarak aynı. Balık hakeza. Balığı temiz denizlerde veya sularda tutuyorsun, bir kenara bırakıyorsun. Hayvan 45 dakika kadar süren bir boğulmayı yaşıyor ve ancak ölüyor. Eti helal sayılıyor. Neden? Çünkü eti kokuşmamış ve sağlıklı olduğu için. (Balık, bu kadar uzun süre can çekişmesin diye, onu yakalar yakalamaz hemen kesmek gerekir) Bugün, fabrika atıklarının döküldüğü ve balık ölümlerinin yaşandığı denizlerden balık yemek sağlık açısından mümkün ve helal değildir.

 HELAL NEDİR? Sorusuna Kuran'ın cevabı:      

Müslümanlar Peygambere helalin ne olduğunu sormuşlar ve Allah vahiy indirmiş, helalin ne olduğunu açıklamış. Buyrun, ayete bakalım, Allah bu konuda ne buyurmuş, görelim ve helalin illada  bıçakla boğazlama ile alakasının olmadığını anlayalım.

Maide Suresi 4:

يَسْـَٔلُونَكَ مَاذَٓا اُحِلَّ لَهُمْۜ قُلْ اُحِلَّ لَكُمُ الطَّيِّبَاتُۙ وَمَا عَلَّمْتُمْ مِنَ الْجَوَارِحِ مُكَلِّب۪ينَ تُعَلِّمُونَهُنَّ مِمَّا عَلَّمَكُمُ اللّٰهُۘ فَكُلُوا مِمَّٓا اَمْسَكْنَ عَلَيْكُمْ وَاذْكُرُوا اسْمَ اللّٰهِ عَلَيْهِۖ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ سَر۪يعُ الْحِسَابِ

Kendileri için nelerin helâl kılındığını sana soruyorlar. De ki: "İyi ve temiz olanlar size helâl kılınmıştır." Yırtıcı hayvanlardan olup Allah’ın size öğrettiği ile eğiterek avcı hale getirdiğiniz hayvanların sizin için yakaladıklarından da yiyin; üzerine Allah’ın adını da anın. Allah’tan korkun, şüphesiz Allah’ın hesabı pek çabuktur. Yani herşey Maide Suresi 4 de yazılı olduğu gibi, gıdanın sağlığıyla bağlantılıdır.

Bir büyükbaşı veya küçükbaşı bayılttığımızda da onun etinin bozulması, dokularının yıkıma uğraması öyle beş on dakikada olmaz. Maide suresi 4 de, “HELAL”in ne olduğu anlatılırken deniliyorki, temiz, sağlıklı gıda helaldir. Dikkat edilen gıdanın sağlıklı olmasıdır. Balık ölmüştür fakat, temiz denizlerden çıkarılmışsa ve halen bozulmamışsa helaldir. Yoksa, deniz yiyeceği helaldir diye, fabrika atıkları ile kirlenmiş denizlerden çıkarılan yiyecekler yine haramdır. Av hayvanı mesela, ölmüştür ama halen bozulmamışsa helaldir.

Av hayvanını 3 gün sonra ölü bulsan, kokuşmamışsa helaldir.

Sahabe Adiy b. Hâtem (r.a.)`dan aşağıdaki hadisler rivayet edilmiştir: "Eğer avında bir yırtıcı hayvan izi bulamaz ve senin okunun onu öldürdüğüne hükmedersen ye..."

"Okunu attıktan üç gün sonra avı kokmadan bulursan ye... "

Görüldüğü gibi, Hz. Muhammed (sav) zamanında helallik, Maide Suresi 4 de yazılı olduğu gibi, sadece etin sağlığı ile ilgiliydi. Yırtıcı hayvanın ısırdığı hayvanın haramlığı, yine ona bulaştırmış olabileceği hastalık nedeniyledir.

Bir örnek daha vereyim. Ava çıkmış avcı, iki av hayvanı görüyor ve silahını ateşliyor. Hayvanlardan birini vuruyor. O an oradan geçen bir başka araç da kaza sonucu diğer hayvana çarpıyor. Hayvanların ikisi de oracıkta ölmüş olsalar, gelenekde av hayvanına helal, diğer hayvana murdar gözüyle bakılıyor. Halbuki gıda olarak ikisi de aynı ve temiz. O an, o iki hayvan ölmüş olsalar bile, kesilebilir ve kanları tahliye edilebilir. Arada hiçbir fark yok. İkisi de helaldir.

Kesim sırasında bayıltılan hayvan da fark var mı? Hayır. Dolayısıyla, o hayvan o an ölmüyor fakat, ölmüş olsa bile eti halen temiz ve sağlıklı olduğundan helaldir. Hatta veterinerlerin temiz, sağlıklı dediği bu eti çöpe atmaya kalkmak, büyük bir israftır. İsraf ise haramdır. Fakire fukaraya zulümdür.

Nitekim haberlerde, gariban bir çiftçinin hayvanları yüksek bir yerden atladı ve çiftçi onlara yetiştiğinde hayvanları ölmüş diye, onlara murdar fetvası veren din adamları, hem milli serveti çöpe attırmakta, hem de malın sahibini zarara sokmaktadırlar. Halbuki mesele sadece sağlıkla ilgilidir. Vaktinde kesmişse helaldirler. 

e)     Kurban kesilirken yaralı bir hayvan kurban edilmez deniliyor. Bayıltma sırasında hayvanın kafasında bir yara oluşmaktadır ve bu bir kusur mudur?

Cevap: Bayıltmalı kesimde hayvanın kafasına vurulan mil ile kafada yara açılıyor olması, kurbanın, ya da hayvanın kusurlu olması demek değildir. Çünkü, bayıltmadan önce insan kusursuz bir hayvan seçmiştir ve bayıltma ekipmanı kesimin bir parçasıdır. Ayrıca, bayıltmasız kesimlerde bile hayvan kesilmeden önce bir sürü kazalar yaşamakta ve hayvan boğazından kesilmeden önce yaralanmaktadır. Mesela, kurban hayvanını zaptedemeyen kasaplar, çoğu kez hayvanı yere düşürebilmek için onu ayaklarından bıçaklamaktadırlar. (Bu insani davranış bile değildir) Ayağına zincir takılarak yukarı çekilen hayvanların bir çoğunun ayakları kopmakta veya bacaklarına takılan zincir deriyi yırtmaktadır. Bazen zincirle kaldırılırken yere düşen hayvanın boynuzu kırılmakta, yerde sürüklendiğinden çenesinden, burnundan yara almaktadır. Daha sonra da kurbana kesim uygulanmaktadır. Tüm bu eziyetlere cevaz veren İslamiyet, bayıltma sırasında acısız bir darbe sonucu oluşan kanayan yaraya mı cevaz vermeyecek? Evet, bir de bu var. Mil ile kafaya vurulduğunda da, vurulan yerden çok az da olsa kan gelmektedir. Fakat asıl kan, bayıltma akabinde yapılan kesim sonucu gelmektedir. 

Ve kafalara takılan sorular

Bayıltmalı kesimler Türkiye‘deki kanunlara göre mümkün müdür? Evet. mümkün. Kanunu buraya alıyorum. Kanun 5996, Madde 9 (2) Hayvanların kesimi ve hastalık kontrolü amacıyla itlafı, hayvanlarda heyecan, acı ve ıstırap oluşturmadan, uygun araçlar kullanılarak yerine getirilir.

Görüldüğü gibi, bayıltan ekipmanı kanuna uygundur ve hayvanın kesim sırasında acı ve eziyet çekmesini engelleyen tek ekipmandır. Bıçağınız ne kadar keskin, kesiminiz ne kadar temiz ve hızlı olursa olsun, hayvan yüzde yüz eziyet çekecektir. Fakat bayıltanda ise bu acılar yaşanmaz.

Bayıltılan hayvan tekrar kendine gelir mi? Evet. 4 dakika sonra kendine gelir. Bundan dolayı kural, bayıltmadan sonra hayvanı derhal kesmektir. Hayvanın ölümü kanın akışından sonra gerçekleşir.

Bayıltılan hayvanı kesmekten vazgeçebilir miyiz? Hayır. Bir hayvanı bayıltmak oyun oynamaya benzemez. Hayvanı kesmeye karar verdiysen onu bayıltacaksın. Yoksa asla bayıltmayacaksın. Çünkü hayvan daha sonra kendine geldiğinde bayıltma darbesinin acısını hissetmeye başlayacaktır. Bir insanın bu soruyu sormadan evvel, bu davranışının etik olup olmadığını sorgulaması gerekir.

Bayıltma sırasında hayvan ölürse murdar olur mu? Hayır olmaz. Kur’an müfessirlerine göre, hayvan tamamen kendi başına hastalıktan dolayı ölürse murdar olur. Bayıltma işlemi ise bir insan tarafından uygulanmaktadır. Bakınız İbn-i Kesir ve diğer tüm diğer tefsirler. Hiçbir müfessir, müdahale sonucu ölen bir hayvana murdar demiyor. Bayılttıktan sonra hayvanı kesmez, onu kokmaya terk edersen ancak o zaman murdar olur. Bundan dolayı islam alimleri, bayıltılır bayıltılmaz kesilen hayvanların o an ölmeleri halinde bile leş sayılmayacağı görüşündedirler.

Bayıltılan hayvanlarda deli dana hastalığı oluşur mu? Endişeye gerek yoktur. Deli dana (BSE) hastalığı bir hayvana bulaşmıssa, zaten bu hayvanın beyninde ve vücudunda etkisini göstermiştir ve o hayvanın etini satmak için kesimhaneye getirmek bile suçtur. Bulaşıcı olmasının kesimle veya bayıltma ile bir alakası yoktur. Hayvanda BSE var ise, o hayvan zaten bulaşıcı hastalık taşımaktadır. Hatta, „bu hayvanda BSE var, bu hayvanı bayıltmadan keselim“ demek bile insan sağlığıyla alay etmektir.

Bayıltma uygulamasında hayvan yaralanmaktadır. Yaralı bir hayvan kurbanlık olarak kabul edilir mi? Bunda bir sorun yoktur. Kesimden önce hayvanı bayıltmak için kullanılan alet, kafatasını delerek beyni sersemletmektedir. Bu bir kusur değildir, kesimin bir parçasıdır. Nitekim, bilinçli kurban edilen hayvanlar da kesim sırasında yaralanmaktadırlar. Mesela yere düşürülürken bir çok kurbanın boynuzu kırılmaktadır. Ayağına zincir takılarak yukarı çekilen hayvanların bir çoğunun ayakları kopmakta veya bacaklarına takılan zincir deriyi yırtmaktadır. Fakat kurban olarak kesimleri devam etmektedir. Hayvanın boynuzu kırılmış diye ne suçu var? Kusur hayvanda değil, kusur, kurbanı ucuza getirmeye çalışmak için yaralı bereli hayvan arayan insanların imanlarında aranmalıdır.

Bayıltıcı hayvanın kafasına vurduğu zaman, hayvan acı hissetmez mi? Hayır. Çünkü uygulma süresi sadece 2 salisedir. Hayvan acı hissetmeye vakit bulamaz. Bizler kafamıza yediğimiz darbenin acısını hissederiz, çünkü bilincimiz yerindedir. Hayvanın bilinci kapandığından dolayı, o hiç bir şey hissetmez.

Hayvanın bilinçli kesimde acı çektiğini nerden anlarız? Bunu, hayvanın korkmasından, acı içinde böğürmesinden, kaçmaya çalışmasından, ağlamasından, sıklaşan nefes alış verişinden, korkusunu, altına dışkılayarak belirtmesinden, gözlerinin son derece açılmasından da kolayca anlarız.

Kesimden sonra hayvanın halen bilinçli olup olmadığını nasıl test edebiliriz? Hayvanın kesildikten sonra da acı çektiğini test etmek çok kolaydır. Hayvan kesildikten sonra bilinçliyse, dışarıdan gelen tehlikeleri algılamaya devam etmekte ve buna tepki vermektedir. Kesimden sonra saniye tutarak hayvanın gözüne dokunun. Hayvanın şah damarı kesilmiş olsa bile, gözüne dokunduğunuz an, gözüne gelen tehlikeyi algılayarak gözlerini kapayacaktır. Bu da hayvanın halen bilinçli olduğuna, ancak tüm nefes boruları kesilmiş olduğundan acıdan bağıramadığına işaret eder. Ayrıca bilinçli kesimde sıra bekleyen hayvanlar, öndeki hayvanların çığlıklarını duyduklarından, geri kaçmaya çalışmakta, oradaki eleman ise hayvanların geri kaçmasını engellemek için elindeki sopayı kullanmakta, bazıları da hayvanın arkasından genitaline elektrik akımı vererek ilerlemesini sağlamaktadır.

Hayvanın bayılması için kafasına vurulan mil veya çivi irkiltici değil midir? Bayıltana alışkın olmadığımızdan dolayı bu durum bize irkiltici gelmektedir. Bir karşılaştırma yapalım. Bıçakla bir veya iki, üç darbe ile boğazı keserek hayvana dakikalarca acı çektirmek mi, yoksa 2 salise içinde bilincini kapatmak mı daha irkilticidir? Bayıltanın hayvan üzerindeki bayıltıcı etkisini ve acı çektirmediğini fark edenler, zaten bir daha kolay kolay bilinçli kesim yapmamaktadırlar.

İlaçla, İğne ile bayıltma daha iyi değil mi? İlaçla, iğneyle bayıltma tehlikelidir. Çünkü ette kalacak olan ilaç, o eti yiyecek olan insanlara zararlı ve öldürücü olabilir.

Bayıltmalı kesilen hayvandan akan kan rengi çok mu koyu olur?

Yaşlı hayvanların kanlarının daha koyu olduğu bilinmektedir. Beyin ölümünde sinirler arası taşıyıcı sinapslar organlardan bilgi alamaz ve bilgi aktaramazlar. Kalp ölümünde ise, kan pompalanması durmakta ve vücuda oksijen taşınamamaktadır.  Pompalanmayan kan, yerçekiminden dolayı vücudun altına doğru akar ve vücudun alt kısmı bundan dolayı daha koyu bir hal alır. Kanın koyulaşması, birikmeler sırasındaki yavaş yavaş pıhtılaşmalarla ilgilidir. Ölü vücudundaki kanın pıhtılaşmaya başlaması bir kaç saat sonra başlar. Bayıltılarak kesilen hayvanın kanının “koyu olarak akması” iddiaları doğru değildir. Koyu kan, bilinçli kesilen hayvanda da görülmektedir. Genelde, yaşlı hayvanların kanlarında daha önceden oluşmuş birikmelerden dolayı koyu kan akabilir. Burada önemli olan, kanın her halükarda boşalıyor olmasıdır. Rusya’da, sağlıklıyken ölenlerin kanları bir gün içinde alınarak ihtiyaç sahibi hastalara nakledilir. Aynı işlem, Avrupa’da da ölü yakınının müsadesi alınarak yapılır.  Resimde, bekletilmiş kanın ayrışmış halini görüyoruz.

Bayıltmalı kesimlerde besmele çekiliyor mu?

Bir işe besmele ile başlamak güzeldir. Çünkü besmele, bir insanın yapacağı işi temiz ve merhametli yapmaya niyetlenmesi, bir nevi daha işin başında “Başladığım bu işi en temiz, en adil, en merhametli bir şekilde yapacağım” diye kendi kendine sözvermesidir. Hayvanı bayıltırken işe besmele ile başlanabilir. Öteyandan, kasap besmeleyi çekmiş midir, çekmemiş midir, bunu bilemeyiz. Böylesi durumları, nakledilen aşağıdaki hadis açıklamaktadır.

Hz Aişe’den rivayetle: Bazı kimseler Resulullaha (sav) sordular: Bir kavim (müslüman olmayan) bize et getiriyor, biz ise onların bu etin üzerine besmele çekip çekmediklerini bilmiyoruz. Bunun üzerine Resulullah (sav) şöyle buyurdu: Et üzerine Allah‘ın ismini zikredin ve yiyin“.

Hayvanı yatırıp bağlamadan bayıltmak dine uygun mu?

Zaten Hac Suresi 36 da buyruluyor ki, "Semiz olan hayvanların üzerine onlar saf saf ayaktayken Allah'ın adını anın ve onlar yere düştüklerinde onlardan yiyin ..... "  Buradan da anlaşılıyor ki, bayıltmalı kesimde hayvan ayaktayken tekbirini getirip onu bayıltmak tamamen Kur'an'i bir uygulamadır.

Bayıltmalı kesim filmlerinden gördüğüm kadarıyla, bayıltmanın hayvan ve çalışanlar için çok daha temiz olduğu belli fakat, benim bu konuda fazla bilgim ve araştırmam yok. Günah mı, değil mi bilmediğimden dolayı, klasik kesimlere devam edebilir miyim?

Peki, bilinçli kesimle ilgili bilginiz var mı? Mesela, neden bilinçli kesim yapıyorsunuz denildiği zaman, bu konuda araştırma yaptım diyebiliyor musunuz? Hayır, diyemiyorsunuz. Genel olarak, “kalktık, böyle gördük” deriz. Veya mealde, “onları canı çıkmadan yetişip kesin” yazılmış deriz. Yukarı da da örneğini verdiğim gibi, Kur’an meali yazanlarının büyük bir bölümü kalkıp gördüklerinden etkilenerek, biraz da “acaba doğru mu yapıyoruz” diye şüphelenerek, canlıyken yetişme olayını parantez içine ayete katmaktadırlar. Ayette “canlı yetişmek” diye bir kelime yok. Ölü eti yiyin demiyorum. Bu hayvan kendiliğinden ölmedi diyorum. Bunu siz bayıltarak kestiniz diyorum. Mezbahanede hangi hayvan kendiliğinden hastalık nedeniyle ölüyor? Tüm müfessirler, sadece kendiliğinden ölen hayvana haram demişler. O halde sorun kalmadı. Öte yandan, “kalkıpta böyle gördük” dediklerimiz o kadar çokki. Fakat, bunların büyük bir bölümünü ya hiç yapmıyor veya modern teknolojilerden yararlanarak yapıyoruz. Aynı şekilde kardeşim, bu konuyu bir an önce araştıracaksın ve nasıl ki sen modern teknolojilerden yararlanarak kendini rahatlatıyorsun, hayvanları da bu teknolojilerden yararlandırıp rahatlatmalısın.

Bir Üniversite insanları neden yanıltır?

Harran üniversitesi hayvanlara hem bir özür ve bir düzeltme borçlu. 

2017 de aşağıdaki haberi medyada yayarak hem hayvanlara büyük bir kötülük yaptılar hem de çok sayıda insanı yanılttılar. Gerçek ise, üniversitenin böyle bir çalışmadan haberinin olmadığı.


2017 yılında, Harran Üniversitesi’nden yapılan bir açıklamayla, “üniversite bünyesinde bir grup bilim insanının yaptığı çalışma sonucunda, helal kesimde hayvanların acı çekmediğinin tespit edildiği” duyuruldu.    

Bunun üzerine Üniversiteye bir mektup yazarak, medyada dolaşan bu çalışmayı sordum.  'Besmele ile kesilen hayvanların acı çekmeyeceği açıklaması, hangi bilimsel çalışmaya dayanıyor, hangi bilimsel dergide yanınlandı ve bunları görebilir miyim?" Üniversitenin vermiş olduğu yazılı cevabı aynen buraya alıyorum. 

Sayın Sancakdaroğlu, 

Bu hipotezi (varsayım) ileri süren Hocamı(Prof. Dr. Gürbüz Aksoy8 ay önce vefat etmistir. Konu ile ilgili kurumumuzun bir bilgisi bulunmamaktadır. Saygılarımızla,  Harran Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi  26.10.2020

Anlaşılmış oldu ki, ortada bilimsel bir çalışma ve tesbit yok. Ve buna rağmen bugün (25.01.2021) 2017 de yayınlanan haber halen üniversitenin sitesinde bulunuyor ve herhangi bir düzeltme de yapılmıyor.

Harran üniversitesinin yaptığı besmeleli kesim açıklaması ve hayvanı besmele ile bayılttıklarını iddia eden görsellerin gerçeği nedir? Lütfen alttaki vidodan bakınız.


Bu bilgileri dostlarınla paylaşabilir misin? Paylaş ki hayvanlar acıdan kurtulsun.